23 Temmuz 2007 Pazartesi

23 Temmuz/Yeni Sayfa

Hadi buyrun bakalım. Yeni bir sayfa açtık!
Kimileri hemen, "kaçalım bu memleketten" demeye başlamıştır. Başka memleketimiz yok ki!
"Neden böyle oldu?" Sadece bizi yönetmeye talip olanlar değil, bizlerin de düşünmesi gereken bir soru.
Evet, neden böyle oldu, seçeneklere bakalım:
1) Dar çevremiz/çerçevemiz ile tüm resmi anlamaya çalışıyoruz, sonra hayal kırıklığı yaşıyoruz.
2) Gerçekleri görmezden geliyoruz, işimize gelenleri görüyoruz, sonra hayal kırıklığı yaşıyoruz
3) Genelin öncelikleriyle bizim önceliklerimiz aynı değil, farklı yönlere çekiştiriyoruz
4) Başarı ve başarısızlık ne şekilde ödüllenir/cezalandırılır konusu herkes için ortak payda da tanımlanmamış. Sonuçta aynı kısır döngü tekrar ediyor.
5) Sonuç, gerçeklerden kopuk yaşıyoruz...
Olabilir mi?
Bu maddeleri toplumu anlamak için kullanabileceğimiz gibi özel hayatımız için de kullanabiliriz(bence)

18 Temmuz 2007 Çarşamba

Yol Ayrımı

Çok anlam yüklediğim herşey bir noktada sarpa sarıyor...

Ama beklentileri yüksek tutmalıyız. Çünkü bu varolma, yalana-dolana karşı çıkma, iyi ile kötünün arasında yapılan bir seçim olacak.

Ne Umdum Ne Buldum?

Kimse hayatı kendisine zehir etmek için yaşamıyor. Alınan her yeni karar, atılan her yeni adım bizi iyi, güzel günlere götürsün diye yaşanıyor, yaşatılıyor. Ancak hayatta istekler ve elde ettiklerimiz ne yazık ki her zaman örtüşmüyor (belki de çok şükür dememiz gerekir, yoksa hiç risk almadan asalak hayatı yaşardık!)

Diğer taraftan alınan her karar bir başka alternatif karardan vazgeçmektir. Sabah işe gitmek sahilde haytalık yapmaktan vazgeçiştir. Tatilde denize gitmek dağlara çıkmaktan vazgeçmektir. Evlenmek bekarlıktan, çocuk yapmak tekillikten vazgeçiştir. Peki vazgeçtiğimiz alternatif seçtiğimiz karardan daha iyi olabilir mi? Elbette. Muhtemeldir. Sonuçta bir risk alıyoruz. Risk herzaman kazanç getirmeyebilir...

Uzun süre içim daraldı. Nur'um kırmızıya çaldı. Kendimi sokaklara, arkadaşlara yakın tuttum. Rüzgarla savruldum. Bugün tekrar o dönemi yaşasam farklı yapacağım/yapmayacağım şeyler yaptım.

Ben hiç birşey ummadım ama çok şey buldum.
Bundan sonra alacağım kararlarda ne bulacağım daha önemli.

2 Temmuz 2007 Pazartesi

Yazacak Çok Şey Birikti...

22 Temmuz artık çok yakın.
Adamlar 3 kuruş dolara vatanı satmış, kimse kalkıp bunu sormayacak mı?
"...iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet içinde bulunabilirler..." Bundan daha vahim bir örnek olabilir mi?
Hergün şehit düşen asker haberleri dinliyoruz ama "...ordu isterse müdahale olasılığını düşünürüz..." diyecek kadar yüzsüz ve sorumsuzlar.

Bir Mısır gezisi daha bitti. Dokuz gün. Piramitlere yine 2 km kadar, deve üstünde, yaklaşıldı.
En sonunda El-Fishawy kahvesinde Naguib Mahfouz'un izlerini sürüldü. Nane kokulu çay içildi...

23 Haziran hafta sonu; senenin ilk uzun yol motor gezisi Volkan ile yapıldı. İstanbul-Çeşme! 7 saatlik yol, her duruşta 1-1,5 saatlik molalarla 12 saat oldu. Buz gibi Sığacık denizinden serinlik alındı, Babylon ve Paparazi şezlonglarında uyuklandı ama ne yazık ki sörf rüzgarına kanat açılamadı... Zaman kalmadı. Başka geziye diye avutuldu ruhlar.

Herşey daha güzel yarınlar için.

son söz:

hayat; sen ilerisi için plan yaparken yaşadıklarındır.