19 Mayıs 2009 tarihinde, Teşvikiye camiinde, herkese nasip olmayacak bir şekilde Prof. Dr. Türkan Saylan'ı "dinlenmeye" yolcu ettik.
Ben görevimi yaptım... dedi kendisi.
"Biz" ne yaptık diye sormak lazım.
Kanımca görev tanımı kadar görevi hayata geçirme biçimi de önemli.
Prof. Dr. T.Saylan hem vatanı ve milleti için hayati konularda görev aldı, hem de rolünü görev almaktan öte, sorumlu hissederek, sonuca götürerek, yarıda bırakmayıp meyvelerini toplayarak taçlandırdı.
Cenaze namazını kıldıran imam İhsan Özkeskin hem orada bulunanların hem de genel çoğunluğun yüreğine su serpti. Aklın ve mantığın aslında din kitapları ile ne kadar paralel olduğunu gösterdi. Herkesin ihtiyacı olan rasyonel bakış açısını ortaya koydu.
Yeterki yobazlıktan, taasuptan uzak duralım, o zaman doğru yolu bulacağız! (dedi)
İmam İhsan Özkeskin'den, üzerinde düşünülmesi gerken satır başları:
- T.Saylan dinlenmeye çekildi. Asıl ölüler hala aramızda yaşayıp, geriye bir eser brakamayanlardır...
- İnsan geriye 3 şey bırakır: Yaptığı eserler, iyilikleri, duacıları. Bunlar yoksa ölü sayılır.
- İnsanlar ölen arkasından aslında kendi hallerini düşünüp ağlar...
Allah hepimize "ben görevimi yaptım" deme mutluluğu versin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder