Tüm gün ofiste nefes alamazsın.
Akşam üstü kaşıntın başlar,
Koltuk bir tarafını acıtmaya başlar.
Pencereden dışarıyı kes!
Güneş kayısı olmaya başlıyor mu?
Akşam nerede, kimle ne yapılacak?
Plan ne?
Hadi bakalım.
Bilgisayarı kapatalım, müziğin sesini açalım.
Ne de olsa havaya girme zamanıdır.
Arabaya bin.
Müziğe kaldığın yerden devam.
Ritmi hisset...
Yola çıktığında artık tüm pencerelerin açık, gökyüzü masmavi!
Sakın şaşırma.
Müzik kulaklarında ve beyninde seni zorluyor...
Rüzgar tüm gücüyle içeride.
Saçlarında, teninde.
Saatlerdir ofis içinde hava alamadın.
Artık havanın her zerresini içine çekme zamanı.
Zaman sensiz akıp gitti dışarıda.
Yakalaman lazım.
Daha hızlı, daha yüksek, daha bir hissederek.
Hayata karış...
Daha fazla zaman kaybetme.
Not: 2012 yılında başlanmış bir yazıydı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder